Karikatürden tutungaç olur mu? Bunu halkımız seçsin!
Şimdi anlatmaya başlayacağım tutungaç, öyle çok yeni değil, siz de biliyorsunuz. Ama işte benim için çok yeni olduğu için, bazen kalp pıtırtılarımın artış gösterdiği oluyor.
Derken, yine böyle bir paragrafa daha başladık. Çünkü burada, karikatürün aslında nasıl bir iletişim aracı olduğunu anlatmak istiyorum. Evet başımızdan geçen bir olayı, hadi olmadı içimizden geçenleri çizgilerle nasıl da güzel anlatabiliriz. Hemen bir iki tane küçük küçük adamlar filan çizeriz, sonra onlar sıkılmasın diye konuşturmaya başlarız. Onlar konuştukça içimizde sakladıklarımızdan biraz olsun kurtulmaya bakarız. Evet bu yüzden, onlar hiç susmasın deriz, ne güzel bizi anlatıyor diye devam ederiz. Gripinin bir şarkısında dediği gibi sustuklarımız artık içimizde büyümez, onlardan çizgi yapmış oluruz. Ayrıca bunların etrafımızda gördüklerimizle tıpa tıp aynı olsun, diyenler de yok. Bu biraz da bize özgürlük katmaz mı, ey tutungaç severler veya okurlar?
Neyse bu paragrafta ise, bir karikatürde nasıl tutunamayanları anlarız gibi saçma bir anafikir üzerinde durmak niyetindeyim, şimdiden söyleyeyim, dedim. Şimdi bak, elimizde bir karikatür var diyelim. Şuradaki bir karikatür olabilir, mesela bu. Tamam baktıysanız devam edelim. İşte ediyorum. Tutunamayanları ayırt etmek için bir kere baloncuklara iyi bakmakta yarar var. Tamam bir tane var zaten, ben de biliyorum. İşte bu penguen, tipik bir kaybeden. Kendisini hemen eleveriyor zaten. Farklı olduğunu, diğerlerinden uzak kaldığını, birazcık başka olduğunu kendisi de biliyor. Ama işte, buna müdahale etmiyor sanki. Neyse benden bu kadar. Karikatürün tutungaç olup olmadığını halk seçsin.
Ve bu paragrafta ise youtube ‘a bağlanıyoruz. İşte ne güzel anlatmış bir çizer.
Derken, yine böyle bir paragrafa daha başladık. Çünkü burada, karikatürün aslında nasıl bir iletişim aracı olduğunu anlatmak istiyorum. Evet başımızdan geçen bir olayı, hadi olmadı içimizden geçenleri çizgilerle nasıl da güzel anlatabiliriz. Hemen bir iki tane küçük küçük adamlar filan çizeriz, sonra onlar sıkılmasın diye konuşturmaya başlarız. Onlar konuştukça içimizde sakladıklarımızdan biraz olsun kurtulmaya bakarız. Evet bu yüzden, onlar hiç susmasın deriz, ne güzel bizi anlatıyor diye devam ederiz. Gripinin bir şarkısında dediği gibi sustuklarımız artık içimizde büyümez, onlardan çizgi yapmış oluruz. Ayrıca bunların etrafımızda gördüklerimizle tıpa tıp aynı olsun, diyenler de yok. Bu biraz da bize özgürlük katmaz mı, ey tutungaç severler veya okurlar?
Neyse bu paragrafta ise, bir karikatürde nasıl tutunamayanları anlarız gibi saçma bir anafikir üzerinde durmak niyetindeyim, şimdiden söyleyeyim, dedim. Şimdi bak, elimizde bir karikatür var diyelim. Şuradaki bir karikatür olabilir, mesela bu. Tamam baktıysanız devam edelim. İşte ediyorum. Tutunamayanları ayırt etmek için bir kere baloncuklara iyi bakmakta yarar var. Tamam bir tane var zaten, ben de biliyorum. İşte bu penguen, tipik bir kaybeden. Kendisini hemen eleveriyor zaten. Farklı olduğunu, diğerlerinden uzak kaldığını, birazcık başka olduğunu kendisi de biliyor. Ama işte, buna müdahale etmiyor sanki. Neyse benden bu kadar. Karikatürün tutungaç olup olmadığını halk seçsin.
Ve bu paragrafta ise youtube ‘a bağlanıyoruz. İşte ne güzel anlatmış bir çizer.
Etiketler: bir çizik attım cama tık dedi, bugün benim tutungacım bu, çizgin olayım anam, karikatür, mizah, tutungaç
« Geyiğe dön | Sonraki tutungaç »
4 Tutu-yorum:
Karikatürden tutungaç olmaz mı:) En azından yıllar önce derste vakit geçmesi bakımından kısa süreli de olsa epeyce tutunmuşluğum vardır :)
ehe ehe, öğrenci milleti değil mi hepsi aynı valla :P
işte ya halkımız doğru seçimini yapıyor. gördüğünüz gibi çizgiler kazanacak, tutunamayanlar kazanacak. sonra da durmak yok, tutunmaya devam :P
bu hayata tutunsan bir türlü, tutunamasan bir türlü. oof, of.
Yorum Gönder